Pamela Kim?
26.01.1978’de İzmir’de doğdum. Üniversite için Ankara’ya gittim. Turizm & Otel İşletmeciliği okuyup hemen ardından aşçı olmaya karar vermiş olduğum için yemek sanatları okumaya Amerika’ya gittim. Uzun yıllarca çok yoğun bir iş temposunda çalıştım. Hem bu aşırı iş temposu hem de yaşadığım beni çok sarsan bir deneyimden sonra girdiğim arayışlar sonucunda nefes terapisi ile tanıştım. Nefesten önce karanlıkta yaşadığımı biliyordum fakat bu karanlığın nasıl bir boyutta olduğunu bilmiyormuşum. Nefesten sonra aydınlıkta yaşayan, hayatla barışık, başına gelen hayata dair olayları bir öğrenme deneyimi olarak gören, huzurun ne demek olduğunu keşfeden, kendini güvende hisseden, gücünün farkında olan, kendi değerini farkeden, kendini seven, kainata karşı sevgi dolu, tüm canlıların varlıklarına şükreden, eğlenen, gülen bir ben oldum.
Hep kim olduğumu keşfetmek için çok hevesli olmuşumdur. Ben kimim? Ben neyim? Daha da derinlere inmek için cesurdum. Daha küçük bir çoçukken kendimi hep sevgi tarafında bulurdum. Yakın arkadaşlarım beni kırdıktan sonra, kendime bir söz verdiğimi hatırlıyorum. Ben hep iyi ve seven olmayı seçiyorum. Her zaman içimdeki sevginin gücünü hissederdim. Her zaman değil, yalan söyledim az önce. Birçok düşüşün ardından bir sefer var ki, aylarca ağlamaktan kendimi alamadığım. Dışarıya çıkıp insanlarla sosyalleşemiyordum. Kendime karşı çok kızgındım, kendimle alakalı hayal kırıklığına uğramıştım. Hiddet içindeydim. Yaptığım herseyden dolayı kendimi SUÇLUYORDUM. Unutmadan söylemeliyim ki annem ve babamı da suçluyordum. Depresyondaydım (major depresyon). Annem ve babam suçlulardı. Suçlanması gereken onlardı. Haftada 2’şer gün olacak şekilde 5 ay boyunca psikoterapiye gittim. Kesinlikle daha da kötü oluyordum. Bana fayda etmediğini farkettim. Aynı noktada kalakalmıştım. Bir gün yengem bana neden nefes terapisini denemiyorsun diye sordu. Ona minnettarım. Evet araştırmalarımı yaptım. İlk defa böyle birşey duymuştum. Nefes terapisine başladım. Özel seanslar, ardından seminer. Çarpıcı bir şekilde kısa sürede çok değişiyordum. Aaa evet, söylemek isterim ki ilk defa yaşadığımı hissediyordum. Gerçek anlamda yaşamak. Kendimi sevmeye ve değer vermeye başlamıştım. Geçmişimin tüm sorumluluğunu üstlenmiştim. Ben merkezdim. Özgür iradeye sahiptim ve hayatımı ve yaşayacağım deneyimleri ben dizayn ediyordum. Ohhhh! Nasıl bir ferahlık… Niyetlerimle yaratabilme gücüne uyandım. Kalbimden çıkan sözcüklerle yaratabiliyordum. Seçim yapma ve yaratma gücüme uyanmıştım. Diğer büyüleyici hissettiğim duygu ise ilk defa birliği hissetmekti. Ben sendim. Sen ise ben. Biz birdik!
Bu konuda asırlar boyu konuşabilirim. Yani, bu deneyim muazzamdı.:-) Beni ve hayatımı değiştiren bu muhteşem tekniği, diğer canlarla paylaşmak istedim. Dolayısıyla, bu doğrultuda yol alıyorum.
İçsel yolculuğumda nefes kampları, dans (5 Rhythms Movement and Meditation & Freedom Dans), Vipassana Meditasyon, farkındalık yaratan atölyelere katılmak, çember iletişim pratiği, doğa yürüyüşleri, doğa ve hayvanlarla iletişimde olmak, sohbet etmek, okumak gibi faaliyetler bana hizmet ediyor. Ne mutlu bana:-) Şükürler olsun.